- abi, ramazan gelmeden içelim be.
- niye ki, ramazan'da da içeriz.
- olur mu lan, günah.
- normalde günah değil yani?
- normalde de günah ama, ramazan abi bu, daha çok günahtır.
- şaban'la recep'e ayıp oluyor ama bak!?
- o ne abi?
- meksika'da bir tekila markası, güzeldir.
- ...

ramazanda içilmez ne abi ya; hani normalde içilir ama ramazanda zinhar günah, adamı sikertirler, götünden kan alırlar kamil kan, havası yaratmanın manası ne ola ki? ramazanda da günah, normalde de günah. içki içen adam, zaten biliyor bunun günah olduğunu. ''bak içiyoruz ama, yarın bir gün çok pis göte gelecez ha, demedi deme ibrahim'' deyu söyleniyorlar zaten. kaldı ki, inanmayanlar için durum daha da çılgın. yani adamın dinlerle, tanrılarla ve allah'la ilgisi yok. koy götüne rahvan gitsin, demiş zaten. gelip bu adama, ''ramazanda içilmez'' dersen, eğittiğini umduğum götüyle çok pis güler; aleni taşak unsuru.

bir de üç aylar'dan sadece ramazan'a indirgenmesini anlamıyorum bu durumun. yani diğer 2 ay neden önemsenmiyor da, sadece ramazan ön plana çıkartılıyor. kur'an bu ayda inmeye başladı diye mi, diğer ayların adını bilmeyenlerin çoğunlukta olması, ve sadece ramazanı kayda değer bir aydan saymaları mı, nedir?
yani diyeceğim, içen için ramazan, şaban, recep filan pek bağlayıcı şeyler değil; adam cuma akşamı da içiyor, kandillerde de; biliyor sonunu ama içiyor. seni de rahatsız etmiyor ayrıca. elinde bira şişesi ile caminin karşısında demlenmiyor ki; kafede, barda, meyhanede ya da evinde, gözlerden ırak, dudaklara yakın, demleniyor.. bundan sanane, cıkcikçük. roger that, ltf pls tşk, si ya.
bunu mantıksız bulanlara göre, zina yapan birinin camide zina yapması da normal karşılanmalıdır. sonuçta orada da günah, dışarıda da. aristo'nun ruhuna fatiha okurcasına, temelsiz ve absurd bir düzmantık bu.

ramazan, diğer aylara göre müstesna bir aydır ve ibadetin kesafeti bakımından ibrelerin tavan yaptığı tespiti gayet doğru olacaktır. diğerlerine göre daha mübarek olan bu ayda, tanrı'ca yasak kılındığına inanılan davranışlardan daha bir itina ile kaçınılmasının neresi saçma olabilir ki? ezan okunurken toparlanmak kadar masum bir güdülenmedir bu. ha, riyakarca davranan yok mudur? vardır elbet. ama kimsenin niyetini kolayca kestiremeyeceğimizden, peşin hüküm vermek biraz insafsızlık oluyor gibi. 100 adet insandan biri bile masum olsa, onları uzaktan parmakla işaret ederken "bunlar suçlu" demem ben. diyemem. siz de dememelisiniz...
bir ramazanı daha idrak ediyoruz. sahi, edebiliyor muyuz? ettiriliyor mu? orucun gerdiği yüzler, kornalara daha sertçe basan eller, gözümüze gözümüze sokulan ve din'i yalnızca ramazan ayında hatırlayan büyük şirketlerin süslü ve ikiyüzlü reklamları, oruç tutanlardan bir kısmının tutmayanlara kardeşinin katiliymişçesine süzdüğü gözler, oruç tutmayanlardan bir kısmının tutanlara yapıştırdığı "bir aylık müslüman" etiketi ve akla gelmeyen daha nice ayrıntı...

benim bunu diyen: ramazan ayında içilmez. aslında böyle demiyorum. "ramazan ayında içmem" diyorum. bir davete katıldığımda masamda biri içiyorsa ona karışmam ama. ne içtiği benim mideme gider, ne öte dünyada ben onun günahının kefaretini öderim.

bazı insanlar, dinin kolektif bir kulluk olduğunu düşünüyor galiba. "sen yanlış yapıyorsun. öyle inanılmaz. çekil kenara, göstereyim" yarışına giriyor herkes niyeyse. bırakın herkes istediği gibi inansın ve yaşasın. tutarlılıkları ve tutarsızlıkları kendilerine olsun. bilgi çağındayız. herkesin her kurala ulaşma imkanı var çok şükür. bir rahat bırakın. bakmakla veya yetiştirmekle yükümlü olduğunuz kişilerden değilse hele, nefesinizi boşa hiç tüketmeyin. ortaklaşa işlediğiniz günahların hesabını bile teker teker vereceksiniz, neyin hesabındasınız öyleyse?

ramazan ayında içmek konusunda "ne de olsa diğer aylarda da içiyorum. bu ayın farkı ne ki?" diye düşünmek, "battı balık yan gider" felsefesinin özü, hasıdır. bu felsefe ise, insanı dinden (yoldan) çıkarmakta atılan belki de en büyük adımdır. schindler's list adlı filmin sonunda schindler'in söylediğine benzer bir mantıkla, belki birkaç şey daha kurtarırsınız bu yangından. işlenmemiş birkaç günah kar kalır yanınıza belki.

ha, inanmıyorsanız zaten bu tartışmaya taraf olmanızın da bir alemi yok bence. günah işlemekten duyulan içsel korkuyu tatmaksızın yaklaşılabilecek bir mesele değil bu.
aslında "ramazan ayında içilmez" düşüncesinin sebebi ramazan ayında içmenin daha günah olmasından gelmez. yani çoğu kişi normalde 35 günah puansa ramazanda 50 günah puan içmeyelim gibi bir mantık yürütmez. eğer mantık sırf ramazanda daha günah olması olsaydı bu kadar bundan kaçınılmazdı. onun yerine bu insanlar istemsizce empati yapar. yani allah'ın açısından bakmaya çalışır olaya.

şöyle ki düşünür insan "ya abi tamam içiyoruz normalde günah da allah şimdi bu kadar kutsal kılmış ramazanı hekres oruç tutuyor ibadet ediyor öteki yanda biz dalga geçer gibi içiyoruz, ayıp yahu". işte bu düşünce ramazanda içilmemesinin başlıca sebebidir. insanlar kendilerini -doğal olarak- allah'a hakaret etmiş dalga geçmiş gibi hissederler, daha bir kaçınırlar o yüzden haramlardan.

edit: anlaşılamamış, o yüzden bir kaç örnek daha vereyim, anlayanlar yazıyı terkedebilir. kafa güzel bir halde dolaşırken camiden çıkan insanlar görüldüğünde yaşanan rahatsızlık, mastürbasyon sırasında ezan okununca yaşanan utanç gibi durumları düşünün. bunların hepsinin birbirine benzediğini görürsünüz. "zina yapan adamın camide yapmaması" denmiş örneğin bu da tamamen aynı sebeptendir, belki nerede yaptığın önemli değildir yazmıyordur kur'an da "camide zina yapanın günahı daha çoktur" diye ama yine de utanırsınız dalga geçer gibi yapmaktan bunu. işte ramazan da içkiden kaçınmanın da en önemli sebebi budur ve gayet haklı doğru bir sebeptir.